Türkiye’nin En Büyük Yanık Merkezi Ege’de Açıldı
Türkiye’nin en geniş yatak kapasitesine sahip Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Erişkin Yanık Merkezi yapılan törenle hizmete girdi
Yayınlanma :
26 Mayıs 2016 16:49
Güncelleme
: 26 Mayıs 2016 16:49


Türkiye’nin en geniş yatak kapasitesine sahip Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Erişkin Yanık Merkezi yapılan törenle hizmete girdi. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servisi Anabilim Dalı içerisinde yer alan yanık merkezinin açılışına Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yeşim Kirazlı, Tıp Fakültesi Dekanı Cemil Gürgün, Başhekim Prof. Dr. Mehmet Özkahya, Plastik, Rekonstüriktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tahir Gürler, Plastik Rekonstrüktif, Estetik Cerrahi Anabilim Dalı kurucularından Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arman Çağdaş ve öğretim elemanları katıldı. 40 YILLIK RÜYA GERÇEK OLDU Erişkin Yanık Merkezi’nin Ege Üniversitesi için çok önemli olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Yılmaz, “Bugünü sadece Ege Üniversitesi için değil, bölgemiz ve ülkemiz için çok önemsiyorum. Ege Üniversitesi’nin 40-50 yıllık bir yanık merkezi hayali vardı. Bu hayal 40 yıl sonrasının en önemli gündem konusu iken, yıllar öncesinde Ege Üniversitesi’nde bir girişim, bir cümle ile başlamıştı. Bu hayalin daha geniş bir çerçeveye yayılması, daha modern bir anlayışa getirilmesi benim üst yöneticilik dönemim ile aynı zaman dilimine rastladığı için çok mutluyum” dedi. Üniversitelerin küreselleşmenin katkısıyla her zaman daha büyük sorumluluklara sahip olması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Yılmaz, “Ege Üniversitesi bugüne kadar toplumsal sorumluluğu, kalender kimliği, iddialı ve reklam bilmeyen yaşam biçimiyle her zaman hizmet odaklı ve sorumluluklarını bilen bir felsefeyle çalıştı. Biz bugün yanık merkezi felsefesini oluştururken herhangi bir kliniğin içinde olmamasına dikkat ettik” diye konuştu. İleriye dönük genişleme vizyonunu ön planda tuttuklarını vurgulayan Prof. Dr. Yılmaz, “Yanık ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Staj zamanlarımda yanık pansumanı denildiğinde ne denli korkutucu bir şey olduğunu hala hatırlıyorum. Yanık konusunu Ege Üniversitesi Çocuk Cerrahisi Bölümü’nde ayrıca ele almak gerekiyor. Biz burada ortak akılla bir şey yapmak için çabaladık. Her ne kadar fiziksel olarak hemşire ve eleman eksikliğinden dolayı açılışımız gecikse de altı ay boyunca elimizden geleni yaptık. Emek veren arkadaşlarıma tüm hizmetleri için teşekkür ediyorum” diye konuştu. YANIK ÖNEMLİ BİR SAĞLIK PROBLEMİ Tıp Fakültesi için çok mutlu ve gururlu bir günü yaşadıklarını dile getiren Prof. Dr. Cemil Gürgün, “Yanık, ülkemizde ve gelişmekte olan ülkelerde önemli bir sağlık problemidir. Ben kendi adıma yanık hastalarıyla ilk kez öğrencilik yıllarımda karşılaştım. O zamanki deneyimlerimizle hastaların deri yanıklarının ileride nasıl düzeleceğini hayal ederdik. Ancak iki gün içerisinde bu hastaların organ yetmezliğinden ve şoktan vefat ettiğini görünce tıbben görülebilecek en önemli hastalık olduğunu fark ettim. Bir insan için başına gelebilecek en üzücü, en vahim durumdur. İnsanlar tarihin başından beri belki ateşle belki de yıldırım çarpması sonucunda yanık vakalarıyla karşılaşmakta. Günümüzde ve ülkemizde de yanık vakaları gitgide artıyor” dedi. Yanık merkezlerinin İzmir’de ve Türkiye’de yetersiz olduğunu dile getiren Prof. Dr. Gürgün, “İlimizde iki eğitim ve araştırma hastanemizde yanık merkezlerimiz var. Ancak onlar da ihtiyacı karşılayamıyor. Bu merkezi hastanemize açtığımız için çok gururluyum ve onurluyum” dedi. Hekimler dahil insanların deri denilen organlarının farkında olmadığını belirten Prof. Dr. Tahir Gürler, “Halbuki yüzdüğünüzde en geniş, tarttığınızda en ağır organımız deridir. Bir insana sorduğunuzda en önemli organınız hangisi dediğinizde, kalbim, ciğerim diye cevap verir. Ancak deri en önemlisidir. Çünkü derinizin kısmi kalınlıkta yüzde 20’sini kaybettiğinizde hayati riske girmektesiniz. Yanıkla ilgili misyonumuzu yıllarca sürdürdük. Ancak hiç bir zaman bir ünite, bir merkez halini alamadı bu düşüncemiz. İlk defa böyle bir şeye sahip olmanın gururunu yaşıyoruz” diye konuştu. “İZMİR VE TÜRKİYE İÇİN ÇOK ÖNEMLİ” Sertifikasyon için Sağlık Bakanlığı’na başvurunun yapıldığını vurgulayan Başhekim Prof. Dr. Mehmet Özkahya, “Ege Üniversitesi Hastanesi olarak geçtiğimiz ay içerisinde başka bir sağlık hizmeti daha sunduk. Bir akciğer nakli gerçekleştirdik. Bununla birlikte Ege Üniversitesi Hastanesi Türkiye’deki kalp, karaciğer, akciğer ve kornea gibi organ nakilleri arasında sertifikalı ilk hastane haline gelmiş oldu. En yaygın sertifikalı hastane haline geldik. Bu da çok onur verici. Umuyorum ki bu yanık merkezi hem Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi için hem de İzmir ve Türkiye için çok önemli işler yapacaktır” dedi. 22 YATAK KAPASTELİ Yanık merkezinin kırk senelik rüyaları olduğunu söyleyen Prof. Dr. Arman Çağdaş, “Türkiye de ağır yanık hastaları tüp patlamaları, alev almalar, benzin yanıkları ve yüksek gerilim yanıklarından oluşmaktaydı. Artık günümüzde bu kadar ağır vakalar görmüyoruz. Sanıyorum ki hekimlerimizin müdahalesi ve uyarısıyla konuyu kontrol altına alabildik. Benim gördüğüm epeyce yanık merkezi var. Bunlardan bir tanesi Pinderfields Hastanesinde Yorkshire Yanık Merkezidir. Aşağı yukarı orası da 16 yataklı idi. Bizim merkezimizde 22 yatağımız mevcut. Yani şuanda Türkiye’deki en büyük yanık merkezine sahibiz. GATA’da da bir yanık merkezi mevcut orası da 16 yatak kapasitesine sahip. Biz merkezimizdeki olanaklarımız ve yatak kapasitemiz ile Türkiye’deki en genişiyiz” dedi. Konuşmaların ardından Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tahir Gürler rehberliğinde açılışa katılan konuklar merkezi gezdi.