Yayınlanma :
23 Nisan 2016 18:53
Güncelleme
: 23 Nisan 2016 18:53
ADD Turgutlu Şb. Başkanı Ali Tezcan; " Maalesef bir 29 Ekim günü, Müslümanlığa karşı haçlı seferlerini örgütleyen Papa X. İnnocente’nin heykeli altında Başbakan Recep Tayip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül AB sözleşmesini imzalamışlardı. Yine bir 29 Ekim günü bir terörist grubunu davul zurnayla yurdumuzdan, geçirip Suriye’ye göndermiştik." Turgutlu'da Atatürkçü Düşünce Derneği, Cumhuriyet Kadınları Derneği, Eğitim-İş, Eğitim-Sen, Türk Eğitim-Sen ve Yaşam Der adına basın açıklaması yapıldı. Açıklamayı STK'lar adına ADD Turgutlu Şb. Başkanı Ali Tezcan okudu. Yapılan açıklamada; "Bayramlar, her ülkede belli olayların yıldönümlerinde toplumların aynı duygu ve düşüncelerle kutladığı şenlik günleridir. Ve hiçbir ülke gereksiz yere bayram kutlamaz. İslâmiyeti kabul ettiğimiz günden beri kutladığımız şeker ve kurban bayramları da ülkemizin her köşesinde bu şekilde coşkuyla kutlanmaktadır. Cumhuriyetimizin kurulduğu günden beri ulusal bayramlarımız her zaman ve her yerde büyük bir coşkuyla kutlanmış, Türk halkı bu bayramlarda bir ve beraber olmanın kıvancını yaşamıştır. Yalnız ulusal bayramlar m? Yerel kurtuluş günlerinde de aynı coşkuyu görmekteyiz. 7 Eylülleri kadın, erkek, çoluk çocuk, esnaf, sanatkâr, meslek örgütü mensupları, bando eşliğinde en az bir bölük asker, binlerce kişinin katılımıyla kutlayıp iki gün sonra otobüs, kamyon, tren, otoray… hangi aracı bulduysak 9 Eylülleri izlemek üzere İzmir’e koşturduğumuz günler daha dün gibi… Hele o 23 Nisanlarımız, 29 Ekimlerimiz… Boru trampet takımlarının hazırlıkları en az bir ay öncesinden başlar.Beden eğitimi dersleri tören yürüyüşü provalarına dönüşür, anneler evlâtlarını o günlerde en güzel göstermek için bir yarışa girerler.Bütün okullar ve sınıflar gelin gibi süslenir, her okul, törende taşıyacağı pankartları,afişleri hazırlama telâşına düşer, ayrıca, adına şiir okuyacak öğrencisini yarışmayla belirler, okullar arı kovanı gibi çalışır..Turgutlu’nun bütün sokak ve caddeleri bayraklarla, taklarla donatılır, tüm evlere bayraklar asılır. Bayram günü gelir Okullar sırayla tören alanına doğru yola çıkarlar. Önde şanlı bayrağımız, arkasında çerçevesi çiçeklerle süslenmiş Atatürk fotoğrafı, okulun adı, yavrukurt ve izciler, boru trampet takımı, özel kıyafetlerle süslenmiş çocuklarımız, devrimlerimizi yansıtan tablolar ve başlarında en modern görünümleriyle lâik cumhuriyetin öğretmenleri, uygun adım yürüyen öğrenciler. Şehrin bütün kaldırımları çocuklarını, torunlarını izlemeye, onlarla gurur duymaya gelmiş anne babalar, dede ve nineler. amca, dayı, teyze ve halalarla dolu. Bütün okul ve kurumlar Ata’larına çelenklerini sunuyorlar, Ata'mın heykeli bir gül bahçesi… İstiklâl Marşı’mızı binlerce kişi birlikte ve hatasız okuyor. Protokol konuşmalarının ardından her okulun öğrencisi şiirini okuyor. Sonra geçit töreni. İlçenin binlerce öğrencisi devleti temsil eden kaymakam ve diğer yetkililerin önünden saygı yürüyüşüyle geçiyor. Gece, şehrin her yanı ışıklandırılmış, başta Endüstri Meslek Lisesi’nin mükemmel fener alayı ekibi, her kurum kendi fener alayını kuruyor. İlçede bir şenlik, bir mutluluk havası. Gecesinde Cumhuriyet ve Çocuk baloları. Danslar, halaylar, zeybekler, her yörenin oyunları… Ya 19 Mayıslar!!! Bütün gençlerimiz “Atatürk’ün emanetine en güzel ben sahip çıkarım, damarlarımdaki asil kan, son damlasına kadar bu cumhuriyete ve bağımsızlığa helâl ve feda olsun” yarışında. Kentlerimizde aynı hazırlıklar yine var.Gündüz gösteriler, gece fener alayları,,sergiler, konferanslar, paneller,resepsiyonlar.. 30 Ağustos Zafer Bayramlarımız, kahraman silâhlı kuvvetlerimizin, büyük üniformalarını giyerek, en modern araç ve gereçlerini, dosta güven, düşmana korku salmak amacıyla sergiledikleri ve Atatürk’ten Ahmet Necdet Sezer’e kadar yalnızca genel kurmay başkanlarının, orduevinde verdiği resepsiyonlarla, ilçelerde, askerimizin yaptığı görkemli fener alaylarıyla kutlanan bir bayram iken, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesiyle, her ne kadar anayasamızda barış döneminde cumhurbaşkanının başkomutan olduğu yazılıyorsa da, çıkacak bir savaştaki başarısızlık durumunda, başı gidecek kişinin kendisi olduğunu bile bile, zamanın genel kurmay başkanı Org. Necdet Özel’in de büyük çabalarıyla cumhurbaşkanlarına devredilen bir bayram oluverdi. Artık her ilçede sadece bir çelenk sunulup bir dakikalık saygı duruşu ve 3 dakikalık konuşmayla yetiniliyor. Ve en büyük bayramımız Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını anlatmaya kalkarsak, buna sayfalar da sabrınız da yetmez. Ancak şu kadarını söylemeden geçemeyeceğiz: Bir 29 Ekim günü, Müslümanlığa karşı haçlı seferlerini örgütleyen Papa X. İnnocente’nin heykeli altında başbakan Recep Tayip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül AB sözleşmesini imzalamışlardı. Yine bir 29 Ekim günü bir terörist grubunu davul zurnayla yurdumuzdan, geçirip Suriye’ye göndermiştik. Pek çok 29 Ekim, 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos ve hatta 10 Kasım törenlerinde ya gözümüz, ya kulağımız ağrıdı, ya da ses kısıklığına uğrayıp törenlere katılmadık. Bu bölümü sizlerin hayal gücünüze emanet ediyor ve bugünkü bayramlarımızın kutlanma şekline geçiyoruz. Değerli Basın Emekçileri, Saygıdeğer Halkımız, Bu iptal kararını emir telâkki eden yöneticilerimiz tarafından da gece yapılması gereken tüm programlar yurt çapında kaldırıldı. İlçemizde de bu bayram, sayın kaymakamımızın - hangi gerekçeyle bilmiyoruz- katılmadığı 2 dakikalık Milli Eğitim Müdürü’nün çelenk sunumu , saygı duruşu ve İstiklâl Marşı, ardından stadyumda ortaokul öğrencilerimizin 1,5 saatlik gösterisi ile sonlandı.Tüm halkın sokaklara döküleceği Fener alayımız yok.İlkokul öğrencilerine sorarsanız 23 Nisan’ın bir ulusal bayram olarak anlamını bilmez..Çünkü bayramını ancak okulunun bahçesinde, her gün gördüğü öğretmenleri ve arkadaşlarıyla kutladı!!! Ama, tarihi, döne dolaşa sonunda tam da 23 Nisan haftasına oturtulan ve yalnızca bizde kutlanan kutlu doğum haftasını sorarsanız size ezbere anlatacaktır. Çok Değerli Turgutlu Halkı, Sevgili Basın Emekçileri, Yukarıda da değinmeye çalıştığımız gibi, özellikle 2012 yılında çıkarılan tören yönetmeliği ile bayramlarımız ve sevinçlerimiz elimizden alındı. Bazı gereksiz inatlaşmalar ve olmayacak hevesler uğruna her gün gencecik fidanlarımızı toprağa veriyor, sonra da onları bahane edip en güzel günlerimizi neredeyse yasaklayacak hale geliyoruz. Oysa devletin ve devletlilerimizin görevi, şehitleri bahane etmek değil, o gençlerimizin şehit olmalarını önleyecek önlemleri, hiç bir gerekçenin ardına sığınmadan almak olmalıdır. Bu yolda canlarını, kanlarını vererek bizlerin özgür yaşamamızı sağlayan başta Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve tüm şehitlerimizin anıları önünde , saygı , minnet ama en çok ta emanetlerine tam sahip çıkamamanın utancıyla eğiliyor, çok ucuz gerekçelerle kıvançlarımızı elimizden alanları şiddetle kınıyor ve onlara inat, NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!!! diye haykırarak hepimizin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mızı yürekten kutluyor, katıldığınız için teşekkürlerimizi sunuyoruz." ifadelerine yer verildi. [gallery link="file" ids="26997,26998,26999,27000,27001,27002"]