"sosyal Koruma Ve Tarım"
Açlık ve yetersiz beslenmenin önüne geçmek için Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) 1979 yılında aldığı bir kararla, kuruluş yıldönümü olan 16 Ekim tarihini Dünya Gıda Günü olarak belirlemi
Yayınlanma :
15 Ekim 2015 12:53
Güncelleme
: 15 Ekim 2015 12:53


Açlık ve yetersiz beslenmenin önüne geçmek için Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) 1979 yılında aldığı bir kararla, kuruluş yıldönümü olan 16 Ekim tarihini Dünya Gıda Günü olarak belirlemiştir. Bu amaçla Ülkemizde Dünya Gıda Haftası çerçevesinde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızcaher yıl bir dizi etkinlik gerçekleştirilmektedir. Bu etkinliklerde bir tema belirlenmekte bu temanın yanında, gıda ve beslenmenin önemi, dünya nüfusunda gıda dağılımındaki farklar ve bu konuda bireysel ve toplumsal olarak yapılması gerekenler hakkında halkımızın bilinçlendirilmesi amaçlanmaktadır. 2015 yılının Dünya Gıda Günü Teması; Kırsal yoksulluk döngüsünü kırmak için "Sosyal Koruma ve Tarım" olarak belirlenmiştir. Sosyal koruma, sigorta, kredi ve üretim desteği gibi konuları kapsar. Tarımda,sosyal koruma olmadan istikrarlı bir üretim yapılması mümkün değildir. Çiftçilerin kuraklık, sel ve dolu gibi doğal afet yaşadıklarında, yenidenüretim yapabilecek ekonomik güçleri azalmaktadır. Bu durumda, sosyal koruma çok daha önemli olmakta ve insanları açlıktan kurtarmakta ve yeniden üretimimkanı sağlamaktadır. Bu nedenle, tüm dünya ülkelerinde tarımda sosyal koruma vardır. Sosyal korumalar, tarımda istikrarlı üretimin güvencesidir. Bu nedenle, kırsal kesimde, sosyal korumaların en üst seviyelere çıkarılması gerekir. Bu anlamda, tarımsal ürününü ya da hayvanını sigorta ettiren üreticilerimizin sigorta priminin yarısı destek olarak Bakanlığımız tarafından karşılanmaktadır. Dünya kaynaklarını doyumsuz bir şekilde tüketen belli zümreler aşırı beslenmeden dolayı sağlık problemleriyle uğraşırken, açlığın ve yetersiz beslenmenin pençesinde kıvranan 1 milyar insan açlıktan ölmezlerse bile yetersiz ve kirli su nedeni ile ölüm tehdidi altında yaşamaktadırlar. Yoksulluğa bağlı olarak insanlar yeterli gıdayı üretememekte veya satın alamamaktadırlar. Yaşanan doğal afetler, mali krizler, savaşlar ve politik sorunlar nedeniyle artan gıda fiyatları da bu duruma olumsuz etkilemektedir. Aslında dünya gıda üretim potansiyelinin tüm insanları besleyebilecek olmasına karşın, adil olmayan dağıtım ve tüketim sistemi sorunun en önemli parçalarından birini oluşturmaktadır.Bu nedenle gelişmiş ülkelerin, uluslararası kuruluşların, STK’ların açlığın önlenmesinde daha samimi ve tutarlı olmaları gerekmektedir. Gıda güvencesi kapsamında gıdaya yeterli ve dengeli bir biçimde ulaşmak tek başına yeterli değildir. Tüketilecek olan gıdanın insan sağlığını olumsuz yönde etkileyecek her türlü etkenden uzak üretilmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda halkımızın sağlıklı gıda tüketebilmesi için,gıda üreticisi çiftçilerimizin, organik tarım gibi insan sağlığına ve doğaya kimyasal hiçbir zararı olmayan ya da iyi tarım gibi en az zararı olan üretim modellerini tercih etmeleri çok önemlidir. Açlığın ve yetersiz beslenmenin gündemde olmadığı, güvenli gıdalar tüketebildiğimiz bir dünya ve Türkiye için,hep birlikte çaba sarf etmemiz ve bunu bir görev olarak değerlendirmemiz gerekmektedir. Dünyadaki açlığın bütün ülke ve toplumlar tarafından sosyal sorumluluk olarak paylaşıldığı ve açlığın yok olduğu 'Dünya Gıda Günlerine' ulaşmak dileğiyle Dünya Gıda Günümüz kutlu olsun.