SEVİLEN DOKTORUN PAYLAŞIMI ACI GERÇEĞİ GÖZLER ÖNÜNE SERDİ TURGUTLU’DA HER GÜN EN AZ 3-4 KİŞİ
Yayınlanma :
17 Aralık 2020 14:40
Güncelleme
: 17 Aralık 2020 14:40


1998 yılında bir hastasının saldırısına maruz kalan ve sağ gözünü kaybetme tehlikesi atlatan sevilen Doktor Aytekin Koçyiğit her gün en az 3-4 defa yaşadıkları acıyı sosyal medya hesabından paylaştı.
İşte mesleğine ve insan sevgisine bağlılığı satırlarından okunan Doktor ’un o paylaşımı; “Dün bahsetmiştim, 77 yaşında bir hastamı yarım saat içinde, nefes alamamasını izleyerek, yapacak tüm girişimlerimi yaptıktan sonra, hayata veda edişini anlatmıştım.
Bazılarına şaka gibi geldi, İnanmadılar, Kısa anlatmıştım oysa ki,
Sadece duyduğum acıyı paylaştım, Üzüldüğümü dile getirdim,
Olmamış, Anlaşılamamış,
O zaman buyrun......
Çok değil, 2 saat sonra başka bir hasta için çağırdılar,
Benzer tablo, Bilinç açık,
Nefes alamıyor, İki oksijen desteği maksimumda çalışıyor,
Burnundan, ağzından oksijen veriyor, Nefes almaya çalışıyor.
Başında oğlu var, "Lütfen" diyor,
Ne yapabilirseniz?....... Eller ayaklar buz gibi, Nefes alıyor ama aldığı hava organlara gitmiyor,
Çünkü akciğerler kapalı, Akciğerler çalışmıyor. Konuşmaya çalışıyor canım hastam,
"Doktorum Allah razı olsun, Daha iyiyim"
Ama iyi değil, Görüyorum, Parametreler uygun değil, Kötüye gidiyor,
O, sadece minnetini gösteriyor, Başında, etrafında dolaşan bizlere,
Doktoruna, Hemşiresine Personeline, Minnetini göstermek istiyor,
Ama durum kötü, Oksijen değerleri azalıyor,
Düşüyor, İstemediğimiz, Korktuğumuz değerlere düşüyor, Elleri soğuyor,
Ayaklarını hissetmiyor, Ama gözleri hâlâ bizimle, Minnetkar,
Diyor ki, "Birşeyler yapın, nefes alayım"
Biliyoruz, Lânet virüs akciğerleri yok etti, Ne yapsak boş, Yoğun bakımda almamız gerekli,
Maalesef yer yok, Uzun zamandır yok, Ve maalesef, Seçim yapmak zorundayız,
Yoğun bakımda yer açılırsa, Serviste bekleyen 80 kadar hasta arasından,
Durumu en kötü olan, Genç olan,
O olan, bu olan, şu olan...... Arasından seçim yapmak zorundayız...
Ama yok, Yer yok,
Oksijen düşüyor, Bilinç bulanıyor,
Oğlu başında, (Belki de tek tesellimiz, oğlu hastalığın ve olabileceklerin farkında, bizimle uyum içinde, cam, çerçeve, kapı, hemşire, personel, güvenlik, doktor dövmüyor)
Ve nabız düşüyor, İletişim yavaş yavaş kesiliyor, Gözleri bize değil, tavana bakıyor,
Mavi kod ekibi görev başında, Entube ediliyor,
Solunum desteği yanında kalp desteği de başlanıyor,
Hepinizin bildiği Sünni solunum ve kalp masajı,
O kadar kolay ki, di mi ama
Kalbine basıyorsun, nefes veriyorsun.... Biraz önce "Sağol hocam" diyebilen hasta,
Nefes alamıyor, Ellerinden kayıyor sanki, 15-20dk sürdü,
Olmuyor işte, O mekanik dıt dıt dıt sesleri bir anda kesiliyor,
Dıııııııııııııııııııııt Oluyor,
Sana bakan gözler bir anda donuklaşıyor,
Gözbebekleri büyüyor,
Ve
Tüm çabalarına rağmen, Son nefesini veriyor... Dönüp oğluna sarılıyorsun, "Başınız sağolsun " Umarım yaşamazsınız Umarım görmezsiniz.
Hepinizden özür diliyorum. Gün de en az 3-4 kez yaşadığımız tabloyu paylaşmak istedim.
İnanmayanlara detayları vermek istedim ve "Ne yapıyorlar ki, onların görevleri" diyenlere anlatmak istedim.
Bizim görevimiz insanları yaşatmak, eğer onlar ölürse, bizler de ölüyoruz...”
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar 2
Kalan Karakter: