Yayınlanma :
3 Haziran 2015 18:47
Güncelleme
: 3 Haziran 2015 18:47


Saadet Partisi Manisa 1. sıra milletvekili adayı Murat Sancak Ak Parti'nin Milli iradeye ihanet ettiğini ve milleti aldattığını söyledi. Sancak açıklamasında; "7 Haziran Pazar günü yapılacak olan milletvekili genel seçimlerinin ülkemiz ve Necip Türk milletimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bu seçim yarışının bütün partili vatandaşlarımız açısından da kabul edilebilir olması ümidindeyiz. Lakin adaletsiz bir seçim yarışı ve süreci yaşamaktayız. Bir taraftan anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olarak, darbe anayasasının getirdiği haksız hazine yardımı uygulaması, diğer tarafta da %10 gibi yüksek bir baraj engeli ile temsilde adaletsizliğin zirvesini yaşıyoruz. Hazine yardımı alan partiler seçim çalışmalarını rahatlıkla yürütüyorlar. İktidar partisi ayrıca devlet gücünü alabildiğince kullanıyor. Taşeron işçileri seçim çalışmalarına katılmaya zorlayarak insani değerlerle bağdaşmayan köle yapma anlayışını ortaya koymaktadırlar. Bu da yetmemektedir. Ayrıca Sayın Cumhurbaşkanı seçim meydanlarında parti ismi vermeden mevcut iktidara destek vermektedir. Sayın Cumhurbaşkanı tarafsızlık yemini etmiştir, anayasa ihlal edilmektedir, hukuka darbe yapılmıştır. Toplumu ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı ve kamplaştırıcı bir söylemle hareket eden siyasi sorumlular, büyük bir vebalin altındadır. Kurumların ve toplumsal yaşamın ahengini ve düzenini alt üst etmişlerdir. Bu tarz siyaset Cumhurbaşkanlığı Makamının itibarını zedelemektedir. Hâlbuki Sayın Cumhurbaşkanı 77 milyonu kucaklayabilmeli ve sevgi dili kullanmalıdır. Her kesimin ve herkesin; makam, kurumlar ve Asil Türk milletinin itibarını gözeterek davranışlarına yön vermesi gerekmektedir. Dolayısı ile başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere herkesi sorumlu davranmaya davet ediyoruz. Bizler ise çoluk çocuğumuzun rızkından arttırdığımız, helal paralarla oluşturduğumuz mütevazı bütçelerle seçim çalışmalarını yürütmekteyiz. Her şey milletimizin gözü önünde yaşanmaktadır. Bu haksız seçim rekabeti ve yarışının birçok açıdan sıkça tartışılacağı unutulmamalıdır. Bu haksızlıkların insafsız israf uygulamalarının önüne ancak Milli İttifak iktidarı geçebilir. Milli İttifakın iktidarında; hazine yardımı kalkacak, bu uygulamaya son verilecektir. %10 barajı kaldırılarak temsilde adalet sağlanacaktır. Mevcut iktidar mecliste yeterli sayısı olmasına rağmen darbe anayasası ürünü olan % 10’luk ülke seçim barajını kaldırmayarak milleti aldatmıştır. 3 Y diyerek milletten yetki alan siyasi otorite şu an bunlarla anılır hale gelmiştir: 1- Yoksullukla mücadele demiştir. Bütün herkes borçlu hale getirilmiştir. 2- Yolsuzlukla mücadele demiştir. Şimdi yolsuzluk denildiğinde herkesin aklına mevcut iktidar gelmektedir. AKP yolsuzlukla anılır hale gelmiştir. Yolsuzluğa bulaşanlar aklanarak hesap sorulmamıştır 3- Yasaklarla mücadele demiştir. Önce birtakım söylemler bizleri umutlandırmıştır ama şu an ise hayal kırıklığı yaşamaktayız. Kurgulanmış mahkemelerle hukuksuzluğun önü açılmıştır. Yasaklar ve baskılar zirve yapmıştır. Sayın Cumhurbaşkanı ben bu davaların savcısıyım dediği darbe zihniyetine mensup anlayış ile şuan yan yana gelebilmiş, onların avukatı olmuş ve onlarla paralel bir şekilde yürümektedir. Ergenekon, balyoz,28 Şubat, ay ışığı, sarıkız, 28 Nisan Emuhtırası verenlerden hesap sorulamadığı gibi, hepsi serbest bırakılmıştır. Bu kirli bir oluşumdur. SİZLER MİLLİ İRADEYE NET EDEREK MİLLETİ ALDATTINIZ. ALLAH’ın RESUL’Ü bir Hadis-i Şerif’te şöyle buyuruyor ; ‘’ ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR. ‘’ Maalesef basınımız da özgür değil. Sayın Cumhurbaşkanının bir gazeteciye söylemlerini herkes duydu, tehditvari konuşarak özgür basınımızda ortadan kaldırılmak istenmektedir. Muhalif bir sese dahi tahammülü olmayan bir anlayışa sahip olanlar, darbe zihniyeti ile paralellik göstermektedir. Biz bunu kabul edilebilir bulmuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanını Anayasada belirtilen görevlerinin sınırları içerisinde kalmaya davet ediyoruz. Konuşan Türkiye ve özgür basın istiyoruz. Milli İttifak olarak biz Saadet partisi listelerinden milletvekili adayı olduk, Saadet partisi amblemi altında seçime girmekteyiz. Bizim siyasetimizin odağında İnsan vardır. Şeyh Edebali’nin dediği gibi ; ‘’ İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın. ‘’ deyişini düstur ve şiar edindik. Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaşi Veli gibi manada zirve olmuş Allah dostlarının insana nazarı ve bakışı bizim rehberimizdir. Hak âşıkları gibi İnsanın dünyevi ve uhrevi yükselişinin mimarları olmak istiyoruz. İnsanımızın her kesimini sevgi ile muhabbet ile kucaklıyoruz. Siyaseti millete hizmet anlayışı ve inancı ile yapıyoruz. Siyaset asla zenginleşme, makam mevki kapma, hırs ve ihtirasların tatmin edildiği bir araç olamaz. Siyaset sadece insana hizmet için yapılır. ‘’ Halka hizmet Hakka hizmettir. ‘’ inancı ve anlayışı ile siz değerli Manisalılarımızın huzuruna geldik, gayemiz refah seviyesini yükseltmek, hayat standartlarını yaşanılabilir seviyeye çıkartarak insanımızı mutlu, müreffeh ve saadetli kılmaktır. Kısacası insanca yaşam için oylarınıza talibiz. Herkes için hukuk, herkes için demokrasi ve herkes için adalet istiyoruz. Üstünlerin hukukunu değil, hukukun üstünlüğünü tesis etmeye talibiz. İnsanlarımızın barış ve kardeşlik içinde beraberce yaşayabildikleri Türkiye’yi kurmaya geliyoruz. Bizim davamız, insani, ahlaki ve İslami’dir. Bu dava Hak’tır, insanımızın iki cihan saadetini hedeflemektedir. Nurlu ve gül kokulu bu yolda, Manisalılarımızı ve bütün vatandaşlarımızı bir olmaya, beraber olmaya, büyük birliği kurmaya, dahası saadete davet ediyorum. Geliniz bir olalım, diri olalım güçlü ve kalkınmış CN DEVLETİ TÜRKİYE’Yİ yeniden kuralım. Bütün vatandaşlara saygı, sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum. ALLAH’a emanet olunuz." şeklinde konuştu. Haber Merkezi