Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), rehberlik ve psikolojik danışma (PDR) öğretmenlerini Adalet Bakanlığı bünyesindeki uzman eksikliğini gidermek amacıyla resen görevlendirmesi tartışma konusu olmaya devam ediyor. Bu uygulamanın yasal bir zorunluluğa dayanmaması ve öğrencilerin okul rehberlik hizmetlerinden mahrum kalmasına yol açması, eğitim çevrelerinden yoğun tepki alıyor.
Manisa’nın Turgutlu ilçesinde görev yapan rehber öğretmen Nil Teker, daha önce gönüllü olarak katıldığı adli görevlerin aksine bu kez görev süresi ve koşulları uygun olmadığı gerekçesiyle bir göreve katılamayacağını bildirdi. Bunun üzerine 22 Mayıs 2024 tarihinde hakkında “görevi kötüye kullanma” suçlamasıyla dava açıldı.
Bir yıl süren yargılamanın ardından Turgutlu 6. Asliye Ceza Mahkemesi, 6 Mayıs 2025 tarihinde önemli bir karara imza attı. Mahkeme, sanığın asli görevli olmadığı bir tarihte, yalnızca idari inisiyatifle yeniden çağrıldığını, bu çağrının herhangi bir yasal düzenlemeye dayanmadığını ve görevli olduğu tarihte ise yerine başka öğretmenlerin görevlendirildiğini belirtti. Kararda, sanığın eylemi nedeniyle kamuya veya kişilere bir zarar verilmediği, mağduriyet oluşmadığı ve suç kastının bulunmadığı ifade edilerek beraatine hükmedildi.
Sendikadan Destek ve Tepki
Duruşmaya Eğitim-İş Genel Özlük-Hukuk ve TİS Sekreteri Yeliz Toy, Manisa 1 Nolu Şube Başkanı Lale Kale, Turgutlu Temsilcisi Rahmi Yazıcı ve çok sayıda sendika üyesi katılarak Nil Teker’e destek verdi. Eğitim-İş yetkilileri, öğretmenlerin asli görevlerinin dışına çıkarılmasına, “icapçı” gibi görevlendirilerek adli süreçlerde kullanılmalarına tepki gösterdi.
Sendika, MEB’in uygulamasının öğrenci haklarını ihlal ettiğini ve öğretmenleri angaryaya zorladığını vurgularken; bu sürecin hem eğitim hizmetlerinin aksamasına hem de öğretmenlerin mesleki itibarlarının zedelenmesine neden olduğunu belirtti. Temsilciler ayrıca, öğretmenlerin “çocuğun üstün yararı” ile “mesleki itibarı” arasında sıkıştırıldığını ifade ederek, Adalet Bakanlığı’nın kendi kadrolarına yeterli sayıda rehber öğretmen ataması yapması gerektiğinin altını çizdi.
Mahkemenin ardından Eğitim-İş Sendikası’nın yaptığı açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “Yapılan yargılamada gösterilen kararlı hukuk mücadelemiz neticesinde üyemiz hakkında beraat kararı verilmiştir.Bu kararın önce öğretmeni ‘emir eri’ zanneden ilgili personele, bunun yanı sıra özellikle de Milli Eğitim Bakanlığı’na yol göstereceğini umuyoruz.Mesai saatleri içinde ya da dışında, hafta sonunda, tatil günlerinde, gece yarılarında öğretmen koşulları dikkate alınmaksızın göreve zorlanamaz. Öğretmene de hiç kimsenin ‘emir eri’ gibi davranmasına müsaade etmeyeceğiz.” Açıklamanın devamında Eğitim-İş’in her zaman olduğu gibi bu haklı mücadelede de üyelerinin yanında durduğu, örgütlü gücü ve birlikte yürütülen hukuki mücadeleyle bu tür mağduriyetlere geçit vermediği belirtildi. Sendika, Genel Merkez Avukatı Burak Sabuncu ve Bölge Avukatı Mert Özkösemen’e de başarılı savunmalarından dolayı teşekkür etti.
Mahkemenin verdiği beraat kararı, benzer durumlarla karşı karşıya kalan çok sayıda rehber öğretmen açısından emsal teşkil ediyor. Eğitim-İş, bu kararın yalnızca Nil Öğretmen’in değil, tüm eğitim emekçilerinin hak mücadelesinde bir dönüm noktası olduğunu vurguladı.
Haber: Hatice Şahin
Yorumlar
Kalan Karakter: