Geçtiğimiz hafta ailesi ile birlikte Kıbrıs’ta bulunurken Korona testi pozitif çıkan Turgutlu‘nun sevilen doktoru Oktay Durmuş sosyal medya hesabından yaşadığı süreci anlattı.
Dr. Oktay Durmuş açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “30 Ağustos pazar sabahı 7 adet pcr testi yapılmış negatif çıkmış biri olarak bir kongre için KKTC ‘i Ercan havaalanına indim…tabiki ülke girişinde pcr tekrarı yapıldı..otele yerleştik..akşam saatlerinde hafif üşüme titreme başladı…uzatmayayım test bu kez pozitif geldi…şükür ki eşimin negatifti…eşimi ilk uçakla geri gönderdim ve KKTC sağlık bakanlığının ambulansını beklemeye başladım…saat 03 civarı beni boş bir dışı ambulansa benzeyen bir araçla aldılar ve DR.BURHAN NALBANTOĞLU araştırma hastanesinde izbe bir odaya koydular..ve beklemeye başladım…saat 10 civarlarında enfeksiyon hastalıkları uzmanı bir arkadaş geldi…iyi olduğumu söyleyip beni karantina oteline göndermek istediğini söyledi…ilaç veya herhangi bir önerisi olmadığı gibi şikayetlerimi sormadı..ben bt çekilmeden işlem yapılmamasını söyledim..akşam 10 da bt için çağırdılar..yürüyemediğimi nefes alamadığımı söyledim sedye veya tekerlekli sandalye istedim..yok dediler vermediler ve ben 2 kat aşağıya o halde indim bt çekildim sonra odaya döndüm..gece çok solunum sıkıntım oldu ve ateşim..4 kez paracetamol istedim çalışanlardan inanır mısınız vermediler…yanımda getirdiğim plaquenil tb.ler ile kendi tedavime başladım..ilk meslektaşımı 3.günün sonunda görebildim bana bt de her iki akciğerde tutulum olduğunu ve famipravir başlayacaklarını söyledi…targocid ve famipravir başladılar..ağrım olduğunda voltaren amp…yani ilk tedavi 3. Günün sonunda başlandı…hayatımın akışını belki de yaşam süremi saçma sapan ne yaptığını bilmeyen güvenilmez bir hastanede güvenilmez çalışanların elinde kaybetmeye başlıyordum… tedavinin sonucunun bir miktar beni toparlamasını sonrasında ilk uçakla ülkeme dönmeyi düşündüm ve sabrettim..ancak 6. Günün sonunda solunum sıkıntılarım artınca şuurum çok bulanmadan bir çözüm bulmalıydım..hızlıca ailemle görüşüp özel uçakla alınmamı sağladım…memleketimde hastanemde kendi arkadaşlarım kucakladı beni…ve sonuç 6. Gün hastane sonrası evime taburcu edildim..şimdi evde 5 günlük tedavi sürecim olacak…lezyonlarım gerilemeye başlamış…
Şimdi gelelim gerçeklere…bu saatten sonra hiç kimse bana sağlık sistemlerinden bahsetmesin…her ne kadar dönem dönem eleştirsek de TC. Sağlık Bakanlığının tedavi yaklaşımları üst düzey…ama bizi bu sistemde ayakta tutan en önemli şey hastane temizliğinden güvenliğinden başlayarak aşçısı hemşiresi doktorunun özverili ve insan üstü çalışmalarıdır…kıbrısta su istediğimde kendin almalısın diyenlere tekerlekli sandalye yok diyenlere inat kapıda yürüyüşümü halsizliğimi fark eden koşarak sandalye getiren her gün defalarca bir isteğin var mı diye soran çalışanlarımız sizlerin ellerinden değil ayaklarınızın altından öpüyorum…bu sıkıntılarım esnasında yardım ve desteklerini hep hissettiğim canım eşim canım aileme,benim için kendi imkanlarıyla KKTC başbakanı ve sağlık bakanıyla defalarca konuşan beni bir an yalnız bırakmayan dostum Bekir Başevirgen, Belediye Başkanımız Çetin Akın dostuma,hastaneye yatırılışım konusunda desteğine tam ihtiyacım olduğunda her zamanki gibi arkamda duran hastane müdürü Mustafa Ergun, ilçe sağlık müdürümüz Bilgehan Hasyiğit, hastane başhekimimiz Ümit Aksoy ‘a teşekkürlerimi bir borç bilirim..Ancak bana deontolojiyi dostluğu arkadaşlığı hepsinden öte adamlığı tekrardan öğreten başta Dr. Hakan Borand (enfeksiyon hastalıkları uzmanı) ve diğer meslektaşlarıma yardım ve güler yüzlerini bir gün esirgemeyen hastane hemşire ve yardımcı sağlık personeline minnettarım…herkese çok teşekkürler…iyi ki varsınız…ben iyi ki bir hekimim ve sizler gibi insanlarla bir arada yaşıyor ve çalışıyorum…ve Turgutlu halkı ..en büyük teşekkürler size…beni bu kadar sevdiğiniz bağrınıza bastığınız için çok teşekkürler…"