• Reklam
  • Reklam
Reklam

AK PARTİLİ SEMRA KAPLAN KIVIRCIK "TÜRKİYE EKONOMİSİ DAYANAKLILIK TESTİNİ GEÇMİŞ VE BÜYÜME PATİKASINA GİRMİŞTİR."

AK PARTİLİ SEMRA KAPLAN KIVIRCIK "TÜRKİYE EKONOMİSİ DAYANAKLILIK TESTİNİ GEÇMİŞ VE BÜYÜME PATİKASINA GİRMİŞTİR."

AK PARTİLİ SEMRA KAPLAN KIVIRCIK
Editor: Turgutlu Manşet
14 Aralık 2019 - 13:39

AK Parti Manisa Milletvekili Semra Kaplan Kıvırcık, TBMM'de devam eden bütçe görüşmelerinde Ticaret Bakanlığı'nın 2020 yılı bütçesi hakkında konuşma yaptı.
Türkiye ekonomisine yönelik olarak 2018 yılının ortasında yapılan spekülatif saldırıların ardından uluslararası kuruluşların Türkiye'ye yönelik büyüme tahminlerini çok düşük oranlara çekildiğini, bugün gelinen noktada aynı kuruluşların olumlu gelişmeleri teyit ederek yüksek oranlı revizyonlar yaptığı belirten Milletvekili Kıvırcık, Ekonomide son dönemde gözlenen ivmenin, Yeni ekonomi programındaki yüzde 5'lik büyüme oranı hedefine erişilebileceğinin göstergesi olduğunu söyledi.
Kıvırcık, konuşmasında şunları söyledi:
"Küresel ticarete ilişkin gelişmeleri değerlendirerek ülkemizin dış ticaretindeki performansına yönelik bilgiler sunmak istiyorum. Dünya ile entegre olmuş ülkemiz tarafından küresel gelişmelerin yakından izlenmesi, küresel ve bölgesel tehditlerin bertaraf edilmesi ve fırsatlardan azami derece faydalanılması açısından önem arz etmektedir.
OECD’nin Kasım ayında yayımlanan Ekonomik görünüm raporuna göre ticaret savaşları, zayıf yatırım ortamı ve süregelen siyasi istikrarsızlıklar küresel ekonomiyi zayıflatmaktadır. Bu doğrultuda, OECD söz konusu raporunda, küresel büyüme tahmini Mayıs ayında yayımlanan rapora kıyasla 0,3 puan aşağı revize ile %2,9; 2020 yılı küresel büyüme tahmini ise 0,5 puan aşağı yönlü revize ile yine %2,9 olarak tahmin etmiştir. Ayrıca OECD tarafından, küresel ticaret büyümesi 0,9 puan aşağı yönlü revize ile 2019 için %1,2 olarak, 2020 yılı için 1,5 puan aşağı yönde revizyon ile %1,6 olarak tahmin edilmiştir.
Bu rakamlara göre, 2019 yılında son yaşanan küresel ekonomik krizden itibaren en düşük küresel büyüme oranı gözlenecektir. Tabi yatırımlardaki zayıflık kısa dönemde büyümeyi aşağı çeken bir unsur olmak ile birlikte uzun dönemli büyümeyi arz yönlü de kısıtlamaktadır.
Türkiye ekonomisine yönelik 2018 yılı ortasında yapılan spekülatif saldırıların ardından uluslararası kuruluşlar ülkemize yönelik büyüme tahminlerini çok düşük oranlara çektikleri gözlenmiştir. Ancak bugün geldiğimiz noktada aynı kuruluşlar Türkiye ekonomisindeki olumlu gelişmeleri teyit ederek yüksek oranlı revizyonlar yapmışlardır.
Geçtiğimiz günlerde TÜİK tarafından 2019 yılı üçüncü çeyrek büyüme rakamları açıklanmıştır. Bu rakamlarda göstermektedir ki Türkiye ekonomisi dayanaklılık testini geçmiş ve büyüme patikasına girmiştir. Türkiye ekonomisi 2019 yılının üçüncü çeyreğinde %0,9 oranında büyümüştür. Bu büyüme performansında küresel ekonomideki çalkantılara rağmen ihracatımızdaki güçlü performansın katkısı olmuştur. Ekonomimizde son dönemde gözlenen ivmelenme Yeni Ekonomi Programındaki %5 büyüme oranı hedefine erişeceğimizi göstermektedir.
Türkiye’nin dış ticaretine ilişkin istatistiklerine baktığımızda ise 2016 yılının son çeyreğinde artış eğilimine giren ihracatımız 2018 yılında %7,5 oranında artışla 176,9 milyar dolar olurken, ithalatımız %3,2 oranında azalışla 231,2 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Böylece ülkemiz 2018 yılında tarihinin en yüksek ihracat tutarına ulaşarak ihracatta başarılı bir yılı geride bırakmıştır.
2019 yılı küresel ekonomideki bahsettiğim zayıf performans, ticaret savaşları, Brexit, ve dünyanın değişik yerlerinde gözlenen siyasi çalkantılara rağmen dış ticarette başarılı bir performans sergilediğimiz bir yıl olmuştur.
Nitekim Ticaret Bakanlığının idari verilerine göre ihracatımız yılın ilk 11 ayında %1,8 oranında artarak 165,1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. İthalat tarafında ise ilk 11 ayda %11,3 azalışla 190,2 milyar dolarlık bir ithalat rakamı kaydedilmiştir. Böylece ilk 11 ay itibarıyla; dış ticaret açığı %51,8 oranında azalarak 19,7 milyar dolar olurken ihracatın ithalatı karşılama oranı %86,8’e yükselmiştir.
Ticaret Bakanlığı tarafından ihracatımızı artırmaya yönelik uygulanan projelerden bazılarını dikkatinize sunmak isterim. Ülkemizin küresel rekabetçiliğini artıracak en önemli kıymetimiz insanımızdır. Bu çerçevede, özellikle nüfusumuzu daha dinamik kılan gençlerin ve kadınların ihracatımızda daha etkin rol oynamasına yönelik olarak Bakanlığın bünyesinde Kadın ve Genç Girişimci İhracat Daire Başkanlığı kurulmuş ve faaliyetlere başlamıştır. “Türkiye Kadın ve Genç Girişimci Ağı”, “Melek Yatırımcı Ağı”, “İhracat Akademisi” gibi programlar ile bu alanda eğitim, danışmanlık ve iletişim ağı/network oluşturmaya yönelik faaliyetler ile kadın ve gençlerin başarılı girişimciler olmasına katkı sağlanarak ihracatımızın artırılabileceğine inanıyorum.
Burada Bakanlığımız tarafından Ağustos ayında açıklanan İhracat Ana Planında yer alan önemli projeyi dikkatlerinize sunmak isterim. Günümüzde kalkınma yolunda önemli gelişme kaydeden ülkelerin teknolojik dönüşüm süreçlerini başarıyla yönettiği gözlenmektedir. Bu çerçevede teknoloji odaklı yatırımlar ile yeni nesil İhtisas Serbest Bölgelerinin kurulması ile yüksek teknolojili ürün ihracatının OECD ortalaması olan %14 seviyesine çıkarılması hedeflenmektedir. Teknoloji yatırımlarını cazip hale getirecek imkan ve teşviklerin bu projenin en önemli ayaklarından biri olacaktır.
İhracat Ana Planı çerçevesinde geliştirilen bir diğer önemli proje ise Milli Eğitim Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı arasında imzalanan Protokol çerçevesinde dış ticaret meslek liselerinin sektörün ihtiyaç duyduğu becerilerde insan kaynağını yetiştirmeye yönelik olarak güçlendirilmesidir. Burada her iki bakanlık ortaklaşa müfredat, eğitim materyalleri, staj ve burs imkanları gibi konularda çalışarak ihtiyaç duyulan ve duyulacak becerilerde işgücünün yetişmesi sağlanacaktır.
Elbette süre kısıtlı nedeniyle Ticaret Bakanlığımızın ihracatımızı artırmaya yönelik olan diğer önemli projelerini zikredemiyorum. Önümüzdeki dönemde Ticaret Bakanlığımızdan beklentimiz dış ticaretteki bu olumlu performansı sürdürmeye yönelik olarak faaliyetlerini aynı kararlılıkla devam ettirmeleridir."