2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü
2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü nedeniyle Turgutlu Devlet Hastanesi Başhekimi Sabri Taşçıoğlu açıklamalarda bulundu
Yayınlanma :
2 Nisan 2015 14:06
Güncelleme
: 2 Nisan 2015 14:06


2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü nedeniyle Turgutlu Devlet Hastanesi Başhekimi Sabri Taşçıoğlu açıklamalarda bulundu. Turgutlu Devlet Hastanesinde Başhekim Taşçıoğlu, hastanede Otizm farkındalık kurdelesini hastalara dağıttı. Otizm ile ilgili açıklama yapan Sabri Taşçıoğlu;”Sosyal etkileşim, karşısındakini anlama ve kendini ifade etme ihtiyacı yaşamın erken dönemlerinden itibaren ilişkilerimizi şekillendirir. Otizm bu ihtiyacı karşılamak için gerekli sözel ve sözel olmayan becerilerin gelişiminde gecikme ya da sapma ile karakterize karmaşık bir nöro-gelişimsel bozukluktur. Bu duruma sıklıkla kısıtlı ilgi alanları ve tekrarlayıcı hareketler eşlik eder. Belirtiler tipik olarak yaşamın ilk üç yılında ortaya çıkar. Otizmin görülme sıklığı son çalışmalarda % 0,2 -0,5 olarak bildirilmektedir. Klasik otizm tanısı almamakla birlikte otistik bozukluk belirtilerinden bazılarını taşıyan bireyler de otistik yelpaze içinde değerlendirildiğinde sıklık % 4’e yükselmektedir. Otistik bozukluk sıklığı cinsiyetler arasında da farklı dağılım gösterir. Erkek çocuklarda bu soruna kız çocuklarına göre 4-5 kat daha sık rastlanmaktadır. Hem genetik temellerin hem de çevresel faktörlerin etkileri üzerine çok sayıda araştırma yapılmaktadır. Dil gelişiminde ciddi gecikmeler, sosyal ilişkileri anlamakta ciddi gecikmeler, duyusal tepkilere kapalılık, zihinsel işlevsellikte dengesizlik, etkinlik ve ilgilerde sınırlandırmalar söz konusudur. Bebeklik çağı itibarı ile bazı becerilerilerin hiç geliştirememesi yanı sıra kazanılan becerilerde gerileme, kayıp gerçekleşebilir. Bebeğin 6 aylık olduğu halde sizi tanımıyor, gülümsemiyorsa; 1 yaşını geçtiği halde işaret ile göstermiyor, ce-e, fışfış kayıkçı gibi oyunları oynamıyor, anlamlı 1-2 kelime söylemiyor, adı ile seslenildiğinde bakmıyor, göz teması kurmuyorsa; 2 yaşını geçtiği halde oyuncaklarla amaca uygun şekilde (oyuncak bebeğe yemek yedirir gibi, uçağı uçurur gibi), taklide ve kurmacaya dayalı oyun oynamıyor, çevresinde olup bitenle ilgisiz görünüyor, bir ilişki ihtiyacı göstermiyorsa gelişim basamaklarında bir sorun yaşandığını düşünmek gerekir. Otistik bozukluğu olan çocuklarda bu gelişimsel aksamaya ek olarak anlamsız el çırpma, sallanma, dönme gibi tekrarlayıcı hareketler de gözlenebilir. Sık rastlanan belirtiler arasında gündelik rutinlerine katı biçimde bağlı olma, değişikliğe aşırı tepki gösterme, dokunma, ses, acı gibi duyusal uyaranlara çok az ya da çok fazla yanıt verme sayılabilir. Bu belirtilerden herhangi birinin çocuklarında bulunduğunu düşünen anne-babaların zaman geçirmeden bir uzmana başvurması önemlidir.Böylece gelişimdeki sorun ve derecesi belirlenebilir, durumun otistik bozukluğa işaret edip etmediğinin saptanabilir ve uygun tedavi seçenekleri oluşturulabilir. Tedavide amaçlanan çocuğun yaşına uygun iletişim becerilerini geliştirmesini sağlamaktır, ilaç tedavisi yanı sıra diğer tedavi yöntemlerinin de kullanılması gereklidir. Özetle erken tanı, zamanında ve uygun müdahale ve düzenli takip tedavi sonucunu etkileyen çok önemli faktörler olup bu bireylerin hayata kazandırılmasında ciddi önemi bulunmaktadır. Duyarlılığı arttırmak ve toplumu bilinçlendirmek adına 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü olarak kutlanmaktadır” dedi.