Sezona iyi başlayan ancak ilerleyen haftalarda aldığı mağlubiyetlerle liderle arasındaki puan farkı açılan Turgutluspor teknik direktör İbrahim Cezayir ile yollarını ayırdı.
Bence de bu en doğru karardı. Sportif başarıdan önce takıma lazım olan birlik beraberlik ortamını bir türlü sağlayamayan Cezayir takımdan ayrıldı.
Turgutluspor taraftarı ve genel olarak futbola uzak yakın Turgutlulular tek takımları olan Turgutluspor’a her zaman sahip çıkmıştır. Geçtiğimiz sezon pandemi sürecinde gelen şampiyonluk bunun en büyük kanıtıdır. Bakkalı, kasabı, esnafı, işçisi, memuru, ev hanımı, öğrencisi, a siyasetçisi, b siyasetçisi final maçlarında televizyon başına kilitlenmiş ve takımı Antalya dönüşünde bağrına basmıştı.
İbrahim Cezayir ile yolların ayrılmasından sonra yönetim hoca arayışına girdi elbette.
Turgutluspor şuan da ikinci lig kırmızı grupta maç fazlasıyla üçüncü sırada bulunuyor, Her ne kadar giden oyuncular olsa da, kaliteli ve bu ligde fazlasıyla iş yapacak kadrosu da mevcut. Elbette takviyelerde yapılacaktır.
Ancak en önemlisi takımın başına geçecek teknik direktör. Artık Turgutluspor yönetimi çok macera aramadan bence elinin altındaki hazineleri değerlendirmeli. Şuanda Turgutlulu birçok teknik direktör farklı liglerde başarıyla yoluna devam ediyor. Ben yönetimin yerinde olsam tercihimi kesinlikle yerli bir hocadan yana kullanırım. Hem ilçenin nabzını bilen hem de takıma çok daha fazla katkısı olabilecek teknik direktör adaylarımız var. İsim yazmayacağım ama bu işin başındaki yöneticiler bu isimi ve isimleri çok iyi biliyor. 
Benden naçizane bir tavsiye, Turgutluspor sezonu en iyi yerde tamamlamak için bir fırsata sahip. Turgutluspor başkanı ve yöneticileri risk almak yerine Turgutluspor taraftarının sevdiği, ilçenin bildiği tanıdığı bir yerli hoca ile hem sezonu en iyi yerde tamamlar, hem de böyle bir teknik adam yönetim ile taraftar arasında çok iyi bir köprü olur. Yani hem başarı, hemde istenilen ve ihtiyaç duyulan birlik beraberlik ortamı yerli bir hocayla çok rahat yakalanabilir.