BERAT KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN

27 Mart 2021 - 12:49

Berat kandili, Şaban ayında müslümanlar için bağışlanmaya vesile bir gecedir. Bu geceye bereketli ve feyzi bol bir gece olması sebebiyle “mübarek gece”; günahların affı ve temize çıkarılma sebebiyle “kurtuluş gecesi” ve kulların ihsana kavuşmaları nedeniyle de “rahmet gecesi” gibi adlar verilmiştir. Bu geceyi ibadet ve taatle geçirmenin büyük mükâfatı vardır. Hz. Aişe r. anha validemiz şöyle anlatır:
Allah Rasulü bir gece kalktı, namaz kıldı. Namazda secdeyi o kadar uzattı ki vefat etti sandım.
Elimle ayağına hafifçe dokundum. Kımıldadı, sevindim. Yerime döndüm. O uzun secdesinde şöyle dua ediyordu: “Allahım! Azabından affına, gazabından rızana sığınıyor, senden yine sana sığınıyorum. Şanın yücedir. Sana yaptığım övgüyü, senin kendi zatına yaptığın övgüye denk bulmuyorum. Sana gereği gibi hamd etmekten acizim.”
Biraz sonra başını kaldırdı ve bana;
Bu gece hangi gecedir, Aişe biliyor musun, diye sordu. Ben;
Allah ve O’nun Peygamberi daha iyi bilir, dedim. O şöyle anlattı:
Bu gece Şaban’ın on beşinci gecesidir. Yüce Allah bu gece af dileyenleri bağışlar. Merhamet isteyenlere merhamet eder. İçini nefret ve kin bürümüş olanı ise haline bırakır.” (Münzirî, et-Tergib ve’t-Terhib 2/119)
Bu gecenin diğer bir ismi de “mağfiret” gecesidir. Fakat hadis-i şeriflerde şu kişilerin mağfiretten istifade edemeyecekleri belirtilir:
Allah’a şirk koşanlar,
Anne babasına asi olanlar,
Komşu ve akrabayla ilişkiyi kesenler,
Müslümanlara karşı kin ve düşmanlık besleyenler,
İçki içmekte ısrar edenler,
Gururlu ve kibirli kimseler.
Tüyler Sayısınca Kurtuluş
Berat gecesi hakkında Efendimiz s.a.v. şöyle buyurur: “Bu gece Şaban’ın on beşinci gecesidir. Allah Tealâ bu gecede Kelboğulları kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca insanları cehennemden kurtarır.
Ancak kendisine şirk koşanların, müslümanlara karşı kin ve düşmanlık besleyenlerin, akrabaları ile münasebeti kesenlerin, gururlu ve kibirlilerin, anne babasına asi olanların ve içki içmeye devam edenlerin yüzüne bakmaz.” (Buhârî, et-Tergîb ve’t-Terhib 2/118)